Dünyada olduğu gibi ülkemizde de süt ineklerinde süt veriminde sağlanan artışla birlikte döl veriminde düşme gözlenmektedir.
Buzağılama aralığı, gebelik başına düşen tohumlama sayısı ve süt verimi gibi birçok faktör, süt ineklerinin üreme performansında etkili olmaktadır. Bu bağlamda, üreme performansı işletme ekonomisi açısından temel göstergelerden biridir. Üreme performansı ile işletmenin geleceğinde yapılacak işlemler belirlenmektedir.
Üreme, hormonal ve metabolik olaylar serisi ile gerçekleşmektedir. Üreme döngüsünü kontrol eden hormonal mekanizmanın etkinliği ise yem tüketimi ve süt verimi ile ilişkilidir. Doğumla birlikte başlayan laktasyon sürecinin ilk 8 haftası üreme açısından en kritik dönemdir. Bu dönemde bir taraftan süt verim düzeyinin artması diğer taraftan ise üreme siklusunun (kızgınlık düğüsünün) yeniden başlatılması için gerekli olan yenilenme ve hazırlık süreçleri, rasyonun protein ve enerji düzeyleri ile etkileşim içerisindedir.
>Doğru Rasyon Hazırlanması
Süt ineklerinde protein gereksinmesi canlı ağırlık, süt verim düzeyi ve laktasyon dönemine bağlı olarak hesaplanmaktadır. Ancak, sürüdeki hayvanlar arası bireysel farklılıklar protein gereksiniminin net olarak belirlenmesini engelleyebilmektedir. Bu nedenle, yüksek süt verim seviyesinin devamlılığı için genel olarak gereksinim miktarının üzerinde protein düzeyine sahip rasyonlarla besleme tercih edilmektedir.
Bu noktada Benim Sürüm Sığır Takip Programı, rasyonunuzu hazırlarken size bu konuda son derece kolaylık sağlamaktadır. İşletmenizdeki yem stoğunuzu belirttikten sonra programdan bir reçete talep ediyorsunuz. Benim Sürüm Sığır Takip Programı sizin yerinize hayvanınızın bir günde ortalama alması gereken Kuru Madde, Ham Protein ve Enerji miktarını hesaplamaktadır.
Protein içeriği yüksek rasyonlar (kuru madde bazında % 17-19 ham protein) süt verimini artırıcı etkiye sahip olmakla birlikte rumen, kan, süt, folikül ve uterus sıvılarında üre düzeyinin artmasına da neden olmaktadır.
Öte yandan, laktasyon başlangıcında aşırı protein tüketiminin üreme parametreleri üzerine olumsuz etkisi enerji gereksinimi ile de ilişkilendirilmektedir Amonyağın üreye dönüştürülmesi için gereken enerji, laktasyon başlangıcında varolan negatif enerji dengesinin daha fazla bozulması ile sonuçlanabilmektedir.